1. Gittin ammâ ki kodun hasret ile cânı bile
İstemem sensiz olan sohbet-i yârân-ı bile
2. Devr-i meclis bana girdâb-ı belâdır sensiz
Mey-i zehrâb-ı sitem sâgar-ı gerdânı bile
3. Bâğa sensiz bakamam çeşmime âteş görünür
Gül-i handânı değil serv-i hırâmânı bile
4. Sîneden derd ile bir âh edeyim kim dönsün
Aksine çerh-i felek mihr-i dırahşânı bile
5. Hâr-ı firkatle Neşâtî-i hazinin vâ hayf
Dâmen-i ülfeti çâk oldu girîbânı bile
Günümüz Türkçesi:
1 Gittin; fakat, canı hasretle beraber bırakıp gittin. Ben sensiz olan dostlar sohbetini bile istemem.
2 Sen olmayınca, zulüm zehrine benziyen şarabı ve durmadan dönen, sırayla sunulan kadehiyle birlikte mecliste şarap dağıtılması, gözüme bir belâ anaforu gibi görünür.
3 Sensiz gül bahçesine bakamam; bahçenin yalnız açılmış gülü değil, nazlı nazlı sallanan selvisi bile gözüme ateş görünür.
4 Dert ile bağrımdan öyle ah edeyim ki, gökyüzü, hattâ onun parlak güneşi bile tersine dönsün, “kıyamet kopsun”.
5 Yazık ki, ayrılık dikeniyle dertli Neşati'nin muhabbet sevgili ile beraber olma elbisesinin eteği değil, yakası bile yırtıldı. (Zavallı Neşati artık sevgilisiyle hiç görüşüp konuşamaz oldu.)
ah bir de şerhi olsa...
YanıtlaSil